İnsanlık tarihinin en önemli başarılarından birisi olarak yayınlanan ve uzayda en uzak mesafeye gitmeyi başaran feza araçları ünvanını alan Voyager 1 ve Voyager 2 artık az az ömürlerini tamamlamak suretiyle.

Voyager efsanesi sona eriyor
Aslında Voyager feza araçlarının sadece 4 sene çalışacağı düşünülmüştü sadece oldukça eski teknolojiler barındırmasına rağmen yaklaşık 45 senedir uzayda seyahat ediyorlar. Bununla birlikte artık kullanılan kaynaklar azalmaya başladı. Sovyetler Birliği ile uzayda bir yarışa giren ABD, oldukca daha verimli bir şekilde ve uzayın çok daha uzak noktalarına uydu gönderebilmenin yollarını arıyordu. Kaliforniya Üniversitesi doktora öğrencisi Gary Flandro ilginç bir teknik ile belki de tarihi değiştirecek bir olaya imza atmıştı. Uyduların gezegenlerin yer çekiminden güç alarak kendisini sapan şeklinde fırlatabilmesi teorisini ortaya atan Flandro, Bununla birlikte gezegenlerin belirli bir düzlemde buluşması 176 yılda bir oluyordu ve 1970 yılının ortaları bunun için en iyi dönemdi. Böylece seyahat süresi yarı yarıya düşecekti. O devre teknoloji kısıtlı olduğundan iki uydu tasarlanır ve birbirinin yedeği benzer biçimde çalışırdı. Voyager 1 ve Voyager 2 birbirine çok benzer tasarlandı, 15 gün arayla uzaya fırlatıldı.
Üçüncü bir Voyager ise test süreçleri için hazırlanmıştı. Sadece 60kb belleği olan uzay araçları 8 katmanlı teyplere kayıt yapıyor ve 23W vericiler ile aktarma ediyordu. 45 yıllık vakit süresince beklenmedik keşifler yapan Voyager serisi bugün Güneş sisteminin de dışına çıkmış durumda. Ne var ki daha fazlasına güçleri yetmeyecek. Voyager araçları plütonyumun radyoaktif çürümesi ile ortaya çıkan ısıyı enerjiye dönüştürerek çalışıyor. Bununla birlikte enerji beslemesi devamlı azaldığı için teknisyenler muayyen fonksiyonları kapatmaya başladı. Voyager 2 aracında 5 fonksiyon kalırken Voyager 1 aracında 4 fonksiyon çalışıyor. Normalde yolculuğa 10 fonksiyon ile çıkmışlardı. Araçların en azından 2030 yılına kadar emek harcaması isteniyor ve fonksiyonları kapatmak bu açıdan işe yarayacak.